+90 548 886 60 00
+90 539 116 85 04
info@amerikantupbebek.com
Kıbrıs tüp bebek merkezi
  • Hakkımızda
    • Merkezimiz
    • Ekibimiz
    • Başarı Hikayeleri
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
  • Tedaviler
    • Tüp Bebek
      • Tüp Bebek Tedavisi
      • IUI (Aşılama)
      • Yumurta Dondurma Tedavi Süreci
    • Sitoplazma Nakli
    • Donasyon
      • Yumurta Donasyonu
      • Sperm Donasyonu
      • Embriyo Donasyonu
      • Tandem Siklus
    • Cinsiyet Belirleme
    • Embriyoloji
      • Sperm Dondurma
      • ROSI
    • Genetik
      • NGS (Kapsamlı Kromozomal Tarama)
      • PGD (Preimplantasyon Genetik Tanı)
    • Tüp Bebek Tedavisinde Fizyoterapi
    • Tüp Bebek Tedavisinde PRP
  • Hasta Bilgilendirme
    • Tüp Bebek Tedavi Süreci
      • ICSI, PGD Tedavi Süreci
      • ICSI, NGS Tedavi Süreci
      • Dondurulmuş Embriyo Transfer Süreci
    • Donasyon Tedavi Süreçleri
      • Yumurta Donasyonu Tedavi Süreci
      • Sperm Donasyonu Tedavi Süresi
      • Embriyo Donasyonu Tedavi Süreci
    • Donörlerimizi Nasıl Seçiyoruz
    • Ulaşım ve Konaklama
    • Sık Sorulan Sorular
  • Blog
  • İletişim
Biz Sizi Arayalım
Fill out this field
Fill out this field

ya da
+90 548 886 60 00
+90 539 116 85 04
numaralı telefonlardan bize ulaşabilirsiniz.

Aile Olma Hayaliniz, Tüp Bebekle Gerçeğe Dönüşüyor!
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Merkezimiz
    • Ekibimiz
    • Başarı Hikayeleri
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
  • Tedaviler
    • Tüp Bebek
      • Tüp Bebek Tedavisi
      • IUI (Aşılama)
      • Yumurta Dondurma Tedavi Süreci
    • Sitoplazma Nakli
    • Donasyon
      • Yumurta Donasyonu
      • Sperm Donasyonu
      • Embriyo Donasyonu
      • Tandem Siklus
    • Cinsiyet Belirleme
    • Embriyoloji
      • Sperm Dondurma
      • ROSI
    • Tüp Bebek Tedavisinde PRP
  • Hasta Bilgilendirme
    • Tüp Bebek Tedavi Süreci
    • Yumurta Donasyonu Tedavi Süreci
    • Sperm Donasyonu Tedavi Süresi
    • Embriyo Donasyonu Tedavi Süreci
    • ICSI, PGD Tedavi Süreci
    • ICSI, NGS Tedavi Süreci
    • Dondurulmuş Embriyo Transfer Süreci
  • Blog
  • İletişim
  • +90 542 866 60 04
    +90 548 886 60 00
    +90 542 866 60 04
    info@amerikantupbebek.com
    Instagram
    YouTube
    Facebook
    X

Embriyo Donasyonu Aşamaları

Tüp Bebekte Cinsiyet Seçimi

Testis ve Epididim Enfeksiyonu Nedir?

Tüp Bebek Tedavisinde İlişkiye Girilir mi?

Tüp Bebek Tedavisinde Cinsiyet Belirleme

Sitoplazma ve Mitokondri nakli

Sitoplazma ve Mitokondri Nakli

Polimenore Nedir?

Tiroid hormonları

Hamilelik ve Tiroid

Sperm Donasyonu.

Kıbrıs’ta Sperm Donasyonu

Kıbrıs’ta cinsiyet seçimi

Kıbrıs’ta Cinsiyet Seçimi

1 2 3 4 … 8 Sonraki
Kıbrıs tüp bebek merkezi

Suçlulukla Başlayan Yol, Babalıkla Bitti

42 yaşındayım. Hayatımda ilk kez bir test sonucuna bu kadar uzun süre bakıp kaldığımı hatırlamıyorum.
Doktor, “sperm sayısı çok düşük, hareketlilik de zayıf” dediğinde başımdan aşağı kaynar sular döküldü. O anda sadece bir teşhis değil, sanki içimdeki tüm umut da durmuştu.

Eşim sessizce elimi tuttu. Gözlerinde suçlama yoktu, sadece endişe. Ama ben kendimi affedemiyordum. “Benden dolayı anne olamayacak” düşüncesi günlerce aklımdan çıkmadı. Erkeklik gururumun ötesinde, onu üzmenin ağırlığı içimi kemiriyordu.

Bir süre tedaviler denedik ama sonuç değişmedi. Sonunda doktorumuz tüp bebek tedavisini önerdi.
İlk denemede klasik IVF yöntemi uygulandı, fakat embriyo gelişimi zayıf kaldı. O gün eşim ağlamadı, ama gözlerindeki sessiz kırgınlığı hiç unutamadım.

Tam umudumuzu kaybederken, bir arkadaşım Amerikan Tüp Bebek Merkezi’nden bahsetti. Gittik. İlk görüşmede doktorumuz detaylı bir plan çizdi. Bana mikro-TESE yöntemiyle sperm elde edilmesini önerdi. Bu sayede daha kaliteli örnekler bulundu. Embriyo laboratuvarında ICSI (mikroenjeksiyon) tekniği kullanıldı.

Eşim tedaviye inanılmaz bir sabırla devam etti. Ben ise her gün biraz daha umutlanmaya başladım.
Transferden sonra bekleyiş başladı… Günler geçmek bilmedi. Sonunda test sonucu geldi.
Pozitifti.

O an eşimin yüzündeki ifadeyi asla unutmayacağım. Gözyaşlarıyla bana sarıldı ve sadece “bak, başardık” dedi.

Hamilelik dönemi sorunsuz geçti. Doktorumuzun desteği, ekibin ilgisi, her şey kusursuzdu.
Ve aylar sonra oğlumuzu kucağıma aldım. Suçluluk yerini şükrana bıraktı.

Şimdi her sabah oğlumun kahkahasıyla uyanıyorum.
Ve ne zaman o ilk kötü günü hatırlasam, iyi ki pes etmemişiz diyorum.
Amerikan Tüp Bebek Merkezi sadece tıbbi bir merkez değil, bizim için umutla başlayan yeni bir hayatın adresi oldu.

İmkânsız kelimesi bizim hayatımızdan silindi

Ben 38 yaşındayım, eşim 41. Yıllarca çocuk sahibi olmayı istedik ama her denememiz hüsranla sonuçlandı. Başta zamanla olur diye düşündük, ama üç yıl geçince doktora başvurduk. Yapılan testlerde eşimin sperm sayısının düşük olduğu ve hareket oranının da yetersiz çıktığı söylendi. Doktorumuz “erkek faktörü kaynaklı infertilite” dedi. Benim yaşım da artık ilerlemişti; yumurta rezervim azalmaya başlamıştı. Yani zamana karşı yarışıyorduk. Bir arkadaşım Amerikan Tüp Bebek Merkezini önerdi. Görüşmeye gittiğimizde doktorumuz detaylı bir sperm analizi ve genetik inceleme istedi. Mikro-TESE yöntemiyle daha kaliteli sperm elde edildi. Transfer günü geldiğinde içimde garip bir huzur vardı. Ve bu kez… test sonucum pozitifti! O an gözyaşlarımı tutamadım. Gebelik sürecim boyunca düzenli kontrollerle ilerledik, hiçbir komplikasyon yaşanmadı. Şimdi minik kızımız kucağımızda. Amerikan Tüp Bebek Merkezi ekibine minnettarız. Onlar sayesinde “imkânsız” kelimesi bizim hayatımızdan silindi.

Sabırla Gelen Kalp Atışı

Ben 35 yaşındayım. Eşimle evliliğimizin ilk yılları çok huzurluydu. Hayat planımız belliydi: önce biraz birikim yapacak, sonra çocuk sahibi olacaktık. Her şeyin sırası olduğuna inanıyorduk. Fakat sıra bize geldiğinde, hayat bambaşka bir sınavla karşımıza çıktı. Yıllarca denedik ama sonuç hep olumsuzdu. Her ay test yaparken ellerim titrerdi; negatif sonucu gördüğümdeyse sanki içimden bir şey kopardı. Doktora gittiğimizde rahim iç tabakamın zayıf olduğunu ve embriyonun tutunma şansının çok düşük olduğunu öğrendik. Sanki o an bütün sesler kesildi. “Ben mi eksiktim?” diye düşündüm. Bu cümleyi kurmak bile hâlâ içimi acıtır. Sonra bir gün sosyal medyada Amerikan Tüp Bebek Merkezinin paylaşımlarına denk geldim. Başarı hikâyelerini okudukça bir şey oldu. Uzun zamandır hissetmediğim bir şey: umut. Randevu aldık. Tedavi süreci boyunca sabırla, adım adım ilerledik. Bu kez her şey çok daha profesyoneldi, çok daha planlıydı. Doktorumun güveni bana da geçti. Ve beklediğimiz gün geldi… Sonuç pozitifti! O an bir anda ağlamaya başladım; sevinçten, şaşkınlıktan, inanamadığımdan… Hamileliğim boyunca her ultrasona gittiğimde minik kalp atışlarını duymak, yeniden doğmak gibiydi. Şimdi o kalp atışları, evimizin neşesi olmuş durumda. Bugün elimde mucizem var. Bana yeniden yaşam sevinci veren, sabrın karşılığını gösteren bir mucize…
Ve ben, Amerikan Tüp Bebek Merkezine her baktığımda sadece bir klinik değil, umutların yeniden yeşerdiği bir yer görüyorum.

Her Yolun Sonunda Bir Umut Var

Ben 29 yaşındayım, eşim 33. Çocuk sahibi olmayı hep hayal etmiştik ama bu hayalin gerçekleşmemesi aklımızın ucundan bile geçmemişti. İlk bir 4 yıl doğal yollarla denedik, her ay umutla bekledik. Negatif test sonucunu görmek ise içimde derin bir boşluk bırakıyordu. Zamanla bu bekleyiş, sevincin değil, hayal kırıklığının rutinine dönüştü.

Doktora gittiğimizde “erkek faktörü” nedeniyle sperm sayısının düşük olduğunu öğrendik. O an ikimizin de yüzüne aynı kaygı yerleşti. Kimse kolay kolay “ebeveyn olamayabilirsiniz” cümlesini duymaya hazır olamıyor. İçimde “Acaba bizim yolumuz buraya kadar mı?” sorusu yankılanıyordu.

İlk tüp bebek denememizden umduğumuzu bulamadık. O olumsuz sonuç bana ağır geldi. İnsan, kalbinin içinde büyüttüğü umudu kaybedince kendini boşlukta hissediyor. İkinci denemede biraz daha tecrübeliydik, bu yüzden doğru araştırmalarımızla Amerikan Tüp Bebek Merkezi ile tanıştık. İlk görüşmede doktorumuzun bize sarf ettiği şu cümleyi hiç unutmuyorum: “Her yolun sonunda mutlaka bir ihtimal vardır.” O anda içimde bir ışık yandı. Çünkü ilk çaresiz değilmişim gibi hissettim.

Tedavi sürecimiz başladığında zorluklar yine vardı. İğneler, kan tahlilleri, ultrasonlar… Ama bu kez kalbimin derinlerinde sessiz bir umut taşıyordum. Günler haftaları kovaladı, en sonunda o an geldi: Test sonucum pozitifti!

O an hissettiğim şeyi tarif etmem zor. Ellerim titriyordu, kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Eşimle birbirimize bakıp hiç konuşmadan ağladık. Çünkü o gözyaşlarının içinde yılların özlemi, korkusu ve sonunda gelen mucizesi vardı.

Hamilelik sürecim heyecanlı, bazen endişeli ama en çok da umut dolu geçti. Doğum anında bebeğimi ilk kez kucağıma aldığımda, hayatımda hiç bu kadar derin bir şükür hissetmemiştim. O küçücük kalp atışlarını göğsümde hissetmek, bütün mücadeleye değdiğini bana anlattı.

Bugün evimizin içinde kahkahalar, oyuncak sesleri ve minik bir meleğin varlığı var. Geçmişe dönüp baktığımda, yaşadığım her gözyaşının aslında bu mutluluğa giden yolun bir parçası olduğunu anlıyorum. Bütün Amerikan Tüp Bebek Merkezine sonsuz teşekkür ediyorum ve gönül rahatlığıyla buraya güvenebileceğinizi söylemek istiyorum. İyi ki yollarımız kesişti!

Pes Etmedik, Mucizemize Kavuştuk

Ben 34, eşim ise 36 yaşındayız. Evliliğimizin ilk yıllarında çocuk sahibi olmayı hemen düşünmemiştik. Ama zamanı geldiğinde bu isteğimiz gerçekleşmeyince doktora başvurduk. Yapılan kontrollerde tüplerimde tıkanıklık olduğu ortaya çıktı. O an dünyam başıma yıkıldı. Çünkü bu durum doğal yollarla anne olmamın neredeyse imkânsız olduğunu gösteriyordu.

İlk tüp bebek denememizde umutla başladık ama sonuç olumsuz oldu. O an yaşadığım hayal kırıklığını anlatmam çok zor. “Belki ikinci denemede olur” diyerek yeniden başladık, fakat yine hüsranla karşılaştık. İki başarısız denemeden sonra artık umudum tükenmeye başlamıştı. Eşim her zaman yanımda olsa da içimdeki “ya hiç anne olamazsam?” korkusu her geçen gün büyüyordu.

Bu dönemde çevremden “Amerikan Tüp Bebek Merkezi” hakkında çok güzel şeyler duydum. Açıkçası ilk başta çekimserdim ama yine de denemek istedim. Merkezdeki doktorlarımızın samimiyeti, tedaviyi en ince ayrıntısına kadar açıklamaları ve bizi her adımda desteklemeleri bana yeniden umut verdi. Daha önce hiç bu kadar anlaşılmış ve güvende hissetmemiştim.

Tedavi süreci elbette kolay değildi. İğneler, kontroller, bekleyişler… Ama bu kez içimde farklı bir his vardı. Sanki bu defa olacak gibi… Ve gerçekten de öyle oldu! Test sonucum pozitif çıkınca sevinçten hüngür hüngür ağladım. O an eşimle birbirimize sarıldık ve yıllardır hayalini kurduğumuz mucizenin bize geldiğini anladık.

Hamilelik sürecim biraz heyecanlı ama çok güzel geçti. Ve sonunda bebeğimiz dünyaya geldi. Onu ilk kez kucağıma aldığımda yaşadığım duyguyu kelimelerle tarif etmem imkânsız. Tüm o zorlu günler, gözyaşları ve hayal kırıklıkları bir anda anlamını yitirdi. Şimdi evimizin içinde minik ayak sesleri, kahkahalar ve tarifsiz bir mutluluk var.

Geriye dönüp baktığımda, iyi ki pes etmemişiz diyorum. Ve iyi ki doğru merkezle, doğru ekiple yolumuza devam etmişiz. Bizim hikâyemiz belki benzer zorluklar yaşayan başka çiftlere cesaret olur. Çünkü inanıyorum ki: Umutsuz görünen her yolun sonunda sizi bekleyen bir mucize olabilir.

Umutsuzluktan Mucizeye: Uzun Bir Yolun Mutlu Sonu

Ben ve eşim yıllardır anne-baba olmayı hayal ediyorduk. Ancak yolumuz sandığımız kadar kolay olmadı. Evliliğimizin üzerinden yıllar geçtiğinde, denemelerimiz bir türlü sonuç vermeyince doktora başvurduk. Yapılan testlerde eşimin sperm kalitesinin düşük olduğu ortaya çıktı. Bu haberi almak ikimiz için de oldukça yıkıcıydı. Çünkü her denememiz hüsranla sonuçlanıyor, umutla başladığımız süreçler gözyaşıyla son buluyordu.

İlk tüp bebek denememiz başarısız olduğunda umudumuzun büyük bir kısmını kaybettik. İkinci denememizde de yine olumsuz sonuçla karşılaşınca artık hiçbir şeyin yoluna girmeyeceğini düşündük. O günlerde yaşadığımız hayal kırıklığı ve mutsuzluk tarif edilemezdi. Birbirimize tutunmaya çalışıyor, ama içten içe “Acaba biz hiç anne-baba olamayacak mıyız?” sorusuyla boğuşuyorduk.

Tam umudumuzu kaybetmek üzereyken, bir arkadaşımızın tavsiyesiyle Amerikan Tüp Bebek Merkezi ile tanıştık. İlk görüşmeden itibaren gösterilen ilgi, sabır ve profesyonellik bize güven verdi. Doktorlarımız bizimle her ayrıntıyı paylaştı, süreci en doğru şekilde planladı. Kendimizi yalnız hissetmediğimiz, her adımda destek aldığımız bir yolculuk başladı.

Ve o gün geldi… Test sonucumuz pozitifti! Mutluluk gözyaşları içinde birbirimize sarıldık. Yıllardır hayalini kurduğumuz mucizemiz artık bize geliyordu. Hamilelik süreci bizim için tarifsiz bir mutlulukla geçti. Doğum günü geldiğinde ise dünyalar güzeli bebeğimizi kucağımıza aldık. O an kalbimizin nasıl çarptığını, gözlerimizden süzülen sevinç gözyaşlarını kelimelerle anlatmam imkânsız.

Bugün bebeğimizle geçirdiğimiz her an, geçmişte yaşadığımız tüm zorlukların, gözyaşlarının ve hüsranların aslında bu mucizeye giden yol olduğunu bize hatırlatıyor. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, iyi ki pes etmemişiz ve iyi ki Amerikan Tüp Bebek Merkezi’ni tercih etmişiz diyoruz.

Bizim hikâyemiz, umudunu kaybeden tüm çiftlere küçük de olsa bir ışık olabilir. Çünkü gerçekten inanıyoruz ki: Her zorluğun sonunda bir mucize sizi bekliyor olabilir.

Anne Olmak da Bana Nasip Oldu

Benim adım Hatice. 41 yaşındayım, Mardinliyim. 20 yıl oldu evliyim. Herkes evlenir evlenmez çocuk sahibi olur, ben olamadım. Çevremden çok söz işittim, çok gözyaşı döktüm. “Kısmetin yok” dediler, “Senin kaderin bu” dediler. Ama ben hiç pes etmedim, her gece dua ettim.

Türkiye’de üç kere tüp bebek yaptırdım, olmadı. Umudum bittiği günlerde bir komşum bana Kıbrıs’taki Amerikan Tüp Bebek’ten bahsetti. İlk başta inanmadım ama eşimle konuştuk, “Bir de orayı deneyelim” dedik.

Kıbrıs’a vardığımız gün çok heyecanlıydım. Doktor bey çok güzel anlattı, sabırla dinledi. Sanki yıllardır tanıdığım biri gibiydi. İlk defa kendimi değerli hissettim. Bana “Senin yaşın ileri ama biz elimizden geleni yapacağız” dedi.

Tedavide bana yumurta donasyonu önerdiler. Önce çok düşündüm, kabul etmek kolay olmadı.

Transferden sonra günler saymak çok zordu. 12. gün testim pozitif çıktı. O haberi aldığımda yere çöktüm, ağladım, Allah’a şükrettim.

Şimdi 7 aylık oğlum var. Onu kucağıma aldığımda bütün yaşadığım acılar, bütün laflar, bütün gözyaşları silindi gitti. Allah nasip edince oluyor. Bu yolu bize açan doktoruma ve ekibine de ömrüm boyunca dua edeceğim.

Kaybettiğim Umutlar, Kucağımdaki Kızımla Geri Geldi

Merhaba, ben Elif. 32 yaşındayım. Eşimle 6 yıl önce evlendik ve ilk yıllarda hamile kalmam çok zor olmadı. Ama ne yazık ki üç kez düşük yaptım. Her seferinde kalbim paramparça oldu… Bebeğimin kalp atışını duymaya alışamadan onu kaybetmek hayatımda yaşadığım en ağır acılardan biriydi.

Doktorlar “sebebi yok, şans” diyordu ama ben artık bu cevabı duymak istemiyordum. Her kayıptan sonra içimdeki anne olma isteği daha da büyüyordu ama korkularım da artıyordu.

Bir gün internetten araştırırken Kıbrıs’taki Amerikan Tüp Bebek Merkezi’ni buldum. Daha ilk görüşmemizde bana “Sebebi bulmadan yeni deneme yapmayacağız” demeleri beni çok etkiledi. Gerekli testler yapıldı ve aslında bağışıklıkla ilgili bir problemim olduğu ortaya çıktı. Bunu öğrendiğimde hem çok üzüldüm hem de “Demek ki bunca zamandır nedeni varmış” diye bir nebze rahatladım.

Tedavi sürecinde hem bağışıklık düzenleyici ilaçlar aldım hem de tüp bebek tedavisine başladık. Embriyolarımız genetik taramadan geçirildi. Sağlıklı olan iki embriyomuz vardı. Transfer günü, doktorumuzun elini sımsıkı tuttuğumu hatırlıyorum.

Ve sonunda o gün geldi… Test sonucum pozitifti! 9 ay boyunca her gün dua ederek, heyecanla bekledim. Şimdi 5 aylık kızım kucağımda. Onu her gördüğümde yaşadığım acıları, gözyaşlarını, kaybettiklerimi düşünüyorum… Ve diyorum ki: “İyi ki pes etmemişim, iyi ki buraya gelmişim.

Umudun Peşinden Kıbrıs’a

Merhaba, ben Derya. 45 yaşındayım, 13 yıllık evliyim. Eşimle evliliğimizin başından beri çocuk sahibi olmayı çok istedik. İlk yıllar “nasıl olsa olur” diye düşündük ama zaman geçtikçe olmamaya başladı. Doktora gittiğimde yumurtalık rezervimin düşük olduğunu öğrendim. O gün eve dönerken hissettiğim boşluğu tarif etmem çok zor…

Farklı şehirlerde, farklı doktorlarda üç tüp bebek denemem oldu. Hepsinde ya embriyo gelişmedi ya da tutmadı. Her başarısız deneme umutlarımızı biraz daha azalttı. Bir süre “belki de anne olamayacağım” diye düşünmeye başladım.

Geçen sene, bir arkadaşım bana Kıbrıs’taki Amerikan Tüp Bebek Merkezi’nden bahsetti. Önce tereddüt ettim ama ilk telefon görüşmemde hissettiğim ilgi ve samimiyet bana cesaret verdi. Tedavi sürecim boyunca kendimi yalnız hissetmedim. Sordum, anlattım, ağladım, güldüm… Her adımda yanımda olduklarını hissettim.

Toplam 7 yumurtam toplandı, 5’i döllendi, 3’ü sağlıklı çıktı. Transfer günü heyecandan yerimde duramıyordum. 10 gün sonra telefonum çaldı… Hemşire “Tebrik ederiz, hamilesiniz” dediğinde elim ayağım titredi. Eşimle sarılıp ağladık, o anı ömrüm boyunca unutamam.

Şu an kucağımda 3 aylık oğlum var. Bu satırları yazarken yanımda uyuyor. Hayatımın en büyük hayalini gerçekleştirmeme vesile olan doktoruma ve ekibine ne kadar teşekkür etsem az.

Bir Mucizenin Gerçek Hikayesi

Merhaba,
Ben Elif. 36 yaşındayım ve 8 yıldır evliyim. Eşimle birlikte uzun süredir çocuk sahibi olmayı arzuluyoruz. Evliliğimizin ilk yıllarında doğal yollarla çocuk sahibi olmaya çalıştık, fakat başarılı olamadık. Doktorlar, yumurta kalitemin düşük olduğunu ve bazı genetik risklerin bulunduğunu söylediler. Bu süreçte birçok farklı tedavi yöntemi denendi. Dört şehir ve üç farklı ülkede tüp bebek denemesi gerçekleştirdik. Ne yazık ki, hiçbirinden olumlu sonuç alamadık. Her başarısız deneme, içimizdeki umudu biraz daha tüketti.

Araştırmalarımız sonucunda Kıbrıs Amerikan Tüp Bebek Merkezi’ne başvurmaya karar verdik. İlk görüşmemizde doktorumuz, detaylı genetik analizlerin ardından bize özel bir tedavi planı oluşturdu. Daha önce hiç önerilmemiş olan “mitokondri transferi” yöntemini sundular. Bu teknik sayesinde yumurtalarımın enerji potansiyeli artırıldı. Aynı zamanda psikolojik destek de aldık. Hem bedenimizi hem de ruhumuzu bu sürece hazırladık.

Embriyo transferinden 11 gün sonra test sonucumuz pozitif çıktı. O an gözyaşlarımızı tutamadık. Uzun süredir içimizde biriken duygular, ilk kez gerçek bir umutla dışa vurdu. Hamileliğin ilk döneminde yaşadığım hafif kanama nedeniyle çok endişelendik; ancak doktorumuz ve ekibi süreci yakından takip etti. Her aşamada yanımızda oldular.

Bugün karnımda büyüyen bir hayat taşıyorum. Aynı zamanda kalbimde, bana yeniden umut aşılayan o mektubun sıcaklığını da taşıyorum. Artık biliyorum ki mucizeler, bazen tam da ihtiyaç duyulan anda ve beklenmedik bir yerden gelir.

Tüm ekibe bütün kalbimizle teşekkür ederiz..

Kurumsal
  • Hakkımızda
  • Başarı Hikayeleri
  • Hasta Bilgilendirme
  • Blog
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
Hizmetler
  • Tüp Bebek
  • Sitoplazma Nakli
  • Cinsiyet Belirleme
  • Donasyon
  • Embriyoloji
  • Genetik
  • PRP
İletişim
+90 548 886 60 00
+90 539 116 85 04
info@amerikantupbebek.com
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, No. 23 Kat: 2, Gazimağusa, Kuzey Kıbrıs 99450
Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi

11